Etkinliğe dair en eski tarihi kayıtlar, “Festa delle Marie” kutlamalarının bir parçası olarak kullanıldığı 13’üncü yüzyıl ortalarına kadar uzanıyor

Regata sözcüğünün etimolojik kökeni belirsiz olsa da 16’ncı yüzyıldan beri birçok dilde tekne yarışıyla eşanlamlı olarak kullanılıyor. Venedik’te geleneksel olarak Regata Storica ise o çağlarda tekne yarışlarının nasıl olduğunu yaşayarak görme fırsatı sunuyor.

Başlangıçta ya kayıkçı ve gondolcular arasında düzenlenen yarışlar varken kimi dini kutlama veya özel günler için de benzer etkinlikler yapılınca, görece geniş kanalların sularında regate grandi denen sportif şölenler doğmuş hem Venedikliler hem de kentin ziyaretçileri arasında popülerleşen bir olaya dönüşmüş.

Etkinliğe dair en eski tarihi kayıtlar, “Festa delle Marie” kutlamalarının bir parçası olarak kullanıldığı 13’üncü yüzyıl ortalarına kadar uzanıyor. Venedik her zaman bir denizcilik merkezi olduğundan ve kürekçilik eğitimi önemli görüldüğünden, yarışların çok öncelere dayanıyor olma ihtimali de var. Bilgiler daha çok tekne yarışının şehrin şenlikli ruhunu yakalamak isteyen ressamlarının favori konusu haline geldiği döneme dayanıyor.

Geleneğin niteliği 1866’da şehrin İtalya Krallığı’na katılmasıyla değişti ve tekne yarışları sportif etkinlikten çok kentin şanlı tarihinin kutlaması haline geldi.

Regata Storica Nasıl Mı Başlıyor?

Yarışların finansmanı zamanla Venedik Cumhuriyeti bütçesinden yabancı prensler ve özel şahıslara kaydı. 1797’de devlet yapısı sona erdiğinde bile sürdü ve gelişti. Hatta hükümet vatandaşları için iki farklı yarış düzenledi.

1841 yılında Venedik Belediyesi, gondolcuların becerilerini korumaya teşvik amaçlı düzenlediği Canale Grande boyunca koşulacak büyük bir tekne yarışı ilan etti.

Geleneğin niteliği 1866’da şehrin İtalya Krallığı’na katılmasıyla değişti ve tekne yarışları sportif etkinlikten çok kentin şanlı tarihinin kutlaması haline geldi.

Buna rağmen, 3. Uluslararası Bienal Sanat Sergisi’nin yapıldığı 1899’a kadar Regata Storica adı kullanılmadı. Organizasyon her dönemde farklı tekne türlerinin katıldığı yarışlardan oluştu. Günümüzdeki en popüler yarış ise gondollar arasında yapılanı.

Her yıl Regata Storica günü, San Marco ile Canale Grande iddialı bir futbol maçındaymış gibi tezahürat yapan yerel taraftarlarla doluyor, suyun üzeri de her çeşit ve büyüklükte teknelerle kaplanıyor. Tıpkı karnavaldaki gibi tüm yarışmacılar tarihi kostümlere bürünüyor ve kent tam anlamıyla bir deniz şenliği yaşıyor.

Gün yarış güzergahını belirleyip düzeni sağlamak için tipik bir tören teknesi olan bissone filosunun geçişiyle başlıyor. Pruvalarda duran, ok ve yayla donanmış soyluların kılığına giren aktörler, eski zamanlarda asi seyircilere karşı kullanılan pişmiş toprak parçaları olan balote’leri atıyor. Filoyu bissone denen tekne yönetiyor, ardından hızlı bir geçit töreni başlıyor.

Her Venedikli kürekçinin kazanma hayali kurduğu ödül ise dereceleri ifade eden flamalar. Kupa ya da madalya yerine birinciden dördüncüye kadar kırmızı, beyaz, yeşil ve mavi renk flamalar dağıtılıyor. Sonuçta bu muhteşem şehir, her Eylül ayının ilk hafta sonu kaçırılmaması gereken ve sadece orada rastlanabilecek görkemli bir gösteriye sahne oluyor.