Geçmişten günümüze varlığını sürdüren nazar inancı, Malta’nın hemen her köşesinde ve tüm hızıyla günlük hayatta varlığını sürdürüyor. Günümüzde de halk arasında nazar boncuğu, delikli taş, nal, yumurta kabuğu gibi çeşitli muskalar nazara karşı kullanılmaya devam ediyor.
Sayısız bâtıl inanç arasında kem gözlere önlem anlamındaki nazara, dini inançlardan bağımsız olarak çok daha yaygın rastlanıyor. Sağlıklı ve zinde çocukların ebeveyni, işinde başarılı olanlar, yeni tekne veya ev alanlar ne kadar agresif materyalist olsa da “Ne olur ne olmaz!” diyerek ya da âdet yerini bulsun diye, kendi kültürüne göre bir önleme başvuruyor.
Yani canlı ve cansız varlıklara kıskançlıkla bakılması durumunda nazarın olumsuz etkisinin olacağı inancı neredeyse her yerde hâkim. Malta’da da durum farklı değil ama bu Akdeniz adasının kendine has nazarlıkları var. Malta’da aslında üç ada var. Hepsinin toplamı beş yüz kilometrekareyi bile bulmuyor. Malta’nın kendisi küçük.
Gozo daha da küçük ve Comino da en küçük. Yine de bu dar alanda tüm Akdeniz tarihinin izlerini bulmak mümkün. Fenikeliler, Romalılar, Araplar ve Avrupalı hanedanlar peş peşe buradan geçmiş.
Adaya en çok adını yazdıran ise St. John Şövalyeleri olmuş. Akdeniz’in ortasında kendine has mimarisi, sadece orada konuşulan dili ve sıradan insanıyla birlikte yaşamaya devam eden gelenekleriyle bir ülke bulmak, kayıp bir medeniyeti keşfetmek gibi.
Adanın güneyinde yer alan Klafrana, sahil boyunca yürüyüş yapılabilecek ve şirin balıkçı kasabası manzarasına karşı lezzetli bir balık ziyafeti çekilebilecek bir nokta. Buradaki geleneksel teknelerin burnundaki Mısır Tanrısı Osiris’in adını taşıyan gözlerin ise bu ahşap dilberleri nazardan koruduğuna inanılıyor.
Temelde din, felsefe ve edebiyatla ilişkilendirilen tasavvuf, günümüzde popüler kültür aracılığıyla hayatta giderek daha sık yer almakta. Bâtıl inançlar, azizlerin türbeleri, dilek ağaçları, nazar boncuğu, muska bir yandan yoga, meditasyon, kuantum, reiki, reenkarnasyon gibi alanlar diğer yandan maneviyatı öne çıkaran geniş bir yelpazede kitlelere ulaşıyor.
Hepsinin buluştuğu ortak nokta da mistik pazarlama olduğundan, Malta’nın gözleri de aynı zamanda adanın favori hediyelik eşyaları arasında. Bu eski
Malta geleneği, bir bakıma bir tür şeytan çıkarma yöntemi de sayılabilir. Maltalılar nazara çok inanıyor ve tıpkı evlerde kutsanmış zeytin yapraklarını tabakta yakmak gibi, bu gözlerin de kötü ruhları teknelerden uzak tuttuğuna kâniler.
Nazara yapılan bu karşı saldırı biçiminin arkasında da pek çok hikâye var. Malta’da yaygın olan inanç, açgözlülük veya kıskançlığın hasmına zarar ve talihsizlik verme sebebi olması.
Nazar değmesi, her ne kadar tuhaf görünse de genellikle bir gerçek olarak kabul ediliyor. Bir kişi sadece yoluna bakarak diğerini lanetleyebiliyor ve göz işareti de denizdeki bu kötülük rüzgârlarını saptıracak kadar güçlü!
Adada doğal olarak çok fazla tekne sahibi var. İrili ufaklı tekneler arasında en dikkat çekici olanları da buraya özgü balıkçı tekneleri. Mavi-sarı renkleri ve koruyucu gözleriyle koylarda endam ettikleri gibi karaya her gün taze balık gelmesini de sağlıyorlar.
Onları tadarken, değişmez eşlikçisi olan yerel şaraplar özel bir ilgiyi hak ediyor. Dar alanda yapılan kaliteli ama sınırlı üretim, ancak Malta’ya yettiğinden, ada dışında rastlamak zor. Yolu buraya düşenler için ise kaçırılmayacak bir keşif yelpazesi.
Malta, Akdeniz’in kalbinde yer alan ve zengin tarihi, kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir adadır. Bu küçük ada ülkesi, ziyaretçilerine hem geçmişin izlerini sürme hem de eşsiz doğal manzaraların tadını çıkarma fırsatı sunar.
Malta, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Başkent Valletta, 16. yüzyılda inşa edilmiş olup, Barok mimarisiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Şehirdeki Aziz John Eş Katedrali, zengin iç dekorasyonu ve Caravaggio’nun ünlü eserlerine ev sahipliği yapmasıyla bilinir. Ayrıca, Valletta’daki Büyük Üstatlar Sarayı, Malta Şövalyeleri’nin tarihine ışık tutar.
Adanın bir diğer önemli tarihi bölgesi ise Mdina’dır. “Sessiz Şehir” olarak da bilinen Mdina, dar sokakları ve tarihi binalarıyla Orta Çağ atmosferini korur. Şehir, Game of Thrones gibi popüler dizilere de ev sahipliği yapmıştır.
Malta’nın kültürel zenginliği, festivalleri ve etkinlikleriyle de kendini gösterir. Yıl boyunca düzenlenen yerel festivaller, adanın geleneklerini ve yaşam tarzını yakından tanıma fırsatı sunar. Ayrıca, Malta Ulusal Akvaryumu, deniz yaşamını keşfetmek isteyenler için keyifli bir deneyim sağlar.
Sonuç olarak, Malta, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Bu eşsiz ada, keşfedilmeyi bekleyen sayısız güzelliğiyle sizleri bekliyor.
Kategoriler: [post_category]
Online Keşife Abone Ol
Online Keşife Bültene Abone ol
Güncel Konular
Dilediğiniz Makaleyi Bulun...
Kütüphane | Onlinekesif.com bir Online Keşif A.Ş. Kuruluşudur | © 2024 CodeAD Inc. | Gizlilik Sayfası
Bu site, cihazınızda bilgi depolamak için çerezler kullanır – bazıları sitemizin çalışması için gereklidir, diğerleri ise siteyi ve reklamlarımızı geliştirmemize yardımcı olur, ancak siz izin vermedikçe gerekli olmayan çerezleri ayarlamayacağız.
Tercihlerinizde istediğiniz zaman değişiklik yapabilirsiniz.